SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU MEVAKİTİS-SALAT

<< 341 >>

باب: النوم قبل العشاء لمن غلب.

24. YATSI NAMAZINDAN ÖNCE UYKUYA YENİK DÜŞMEK

 

حدثنا أبوي بن سليمان قال: حدثني أبو بكر، عن سليمان: قال صالح بن كيسان: أخبرني ابن شهاب، عن عروة: أن عائشة قالت: أعتم رسول الله صلى الله عليه وسلم بالعشاء، حتى ناداه عمر: الصلاة، نام النساء والصبيان، فخرج فقال: ما ينتظرها أحد من أهل الأرض غيركم). قال: ولا يصلى يومئذ إلا بالمدينة، وكانوا يصلون فيما بين أن يغيب الشفق إلى ثلث الليل الأول.

 

[-569-] Urve Aişe (r.anha)'nın şöyle dediğini nakletmiştir: "Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yatsı namazını geciktirdi. Derken Ömer (r.a.), 'Haydi namaza! Kadınlar ve çocuklar uyumaya başladı' diye seslendi. Sonra Allah Resulü  Sallallahu Aleyhi ve Sellem namaz kıldırmak için çıktı ve şöyle buyurdu: Yeryüzünde sizden başka bu namazı bekleyen yoktur."

 

Ravi şöyle demiştir: "O dönemde sadece Medine'de cemaatle namaz kılınırdı. İnsanlar, şafak kaybolduktan sonra gecenin üçte biri dolana kadarki zaman içinde bu namazı kılardı."

 

 

AÇIKLAMA:     (Yatsı Namazından Önce Uykuya Yenik Düşmek) Bu başlık, yatsı nama­zından önce uyumanın mekruh olmasının, bile bile uyuyanlara mahsus bir hitap olduğuna işaret eder. Nebi s.a.v.'in yatsı namazını kıldırmak üzere kendisinin gelmesini beklerken uyuya kalan kimseleri eleş­tirmemesinden hareketle, yatsı namazından önce uykuya yenik düşmenin mek­ruh olmadığını söyleyenler de olmuştur.

 

(kılınmazdı) Hadisin bu kısmı, o dönemde yatsı namazının sadece Medi­ne'de cemaatle kılındığını gösterir. Nitekim Dâvûdî açık bir şekilde bunu beyan etmiştir. Çünkü o dönemde Mekke'de bulunan mustazaflar, ancak gizli gizli namaz kılabiliyorlardı. Mekke ve Medîne dışında ise henüz İslâm dini yayılma­mıştı.

 

 

545 - حدثنا محمود قال: أخبرنا عبد الرزاق قال: أخبرني ابن جريج قال: أخبرني نافع قال: حدثنا عبد الله بن عمر: أن رسول الله صلى الله عليه وسلم شغل عنهما ليلة، فأخرها حتى رقدنا في المسجد، ثم استيقظنا، ثم رقدنا، ثم استيقظنا، ثم خرج علينا النبي صلى الله عليه وسلم، ثم قال: (ليس من أهل الأرض ينتظر الصلاة غيركم).

وكان ابن عمر: لا يبالي أقدمها أم أخرها، إذا كان لا يخشى أن يغلبه النوم عن وقتها، وكان يرقد قبلها. قال ابن جريج: قلت لعطاء،

 

[-570-] Abdullah İbn Ömer'den şöyle nakledilmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in bir gece yatsı namazı esnasında meşguliyeti çıktı. Bu yüzden namazı o kadar geciktirdi ki, biz Mescid-i Nebevi'de uyuduk, sonra uyandık, daha sonra tekrar uyuyup uyandık. Nihayet Allah Re­sulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem evinden çıktı ve şöyle buyurdu: Yeryüzünde sizin dışınızda namazı bekleyen hiç kimse yoktur."

 

İbn Ömer uyuyup vaktini geçirmekten korkmadığı sürece, yatsı namazını önce ya da sonra kılmak arasında bir ayırım gözetmezdi. Yatsı namazından önce uyuduğu da olurdu. İbn Cüreyc 'Bunu Atâ'ya söyledim' demiştir.

 

 

فقال سمعت ابن عباس يقول: أعتم رسول الله صلى الله عليه وسلم ليلة بالعشاء، حتى رقد الناس واستيقظوا، ورقدوا واستيقظوا، فقام عمر بن الخطاب فقال: الصلاة، قال عطاء: قال ابن عباس: فخرج نبي الله صلى الله عليه وسلم، كأني أنظر إليه الآن، يقطر رأسه ماء، واضعا يده على رأسه، فقال: (لولا أن أشق على أمتي لأمرتهم أن يصلوها هكذا). فاستثبت عطاء: كيف وضع النبي صلى الله عليه وسلم على رأسه يده، كما أنبأه ابن عباس، فبدد لي عطاء أصابعه شيئا من تبديد، ثم وضع أطراف أصابعه على قرن الرأس، ثم ضمها يمرها كذلك على الرأس، حتى مست إبهامه طرف الأذن، مما يلي الوجه على الصدغ وناحية اللحية، ولا يقصر ولا يبطش إلا كذلك، وقال: (لولا أن أشق على أمتي لأمرتهم أن يصلوا هكذا).

 

[-571-] Bir önceki hadisin ravisi dedi ki; "İbn Abbâs'ın şöyle dediğini işittim: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir yatsı namazını geciktirdi. Derken cemaat uyudu, sonra uyandılar. Bir müddet sonra tekrar uyuyup uyandılar. Nihayet Ömer (r.a.), 'Haydi namaza!’ diye seslendi."

 

Atâ, İbn Abbâs'ın şöyle dediğini nakletti: "Sonra Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem evinden çıkıp geldi. İşte bu an hâlâ gözlerimin önünde duruyor. Bu esnada mübarek ellerini başına koymuştu. Yeni gusül abdesti aldığı için başından su damlıyordu. Bu sırada, "Eğer ümmetime zor gelmeseydi, bu va­kitte namaz kılmalarını emrederdim" buyurdu."

 

Ravi der ki: Atâ'ya Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in elini nasıl başının üzerine koyduğunu sordum. İbn Abbâs'ın bildirdiği gibi koyup koymadığından emin olmak istedim. Bunun üzerine Atâ, parmaklarını biraz ayırdı, sonra parmak uçlarını başının yanlarına koydu. Sonra parmaklarını bitiştirip başı üzerinde gezdirdi. Bu şekilde parmaklarını gözü istikametinden, sakallarının başladığı yerden kulaklarına ulaşıncaya kadar hareket ettirdi. Bunu yaparken de ne yavaş davrandı ne de acele etti. Ve Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu söyledi: "Eğer ümmetime zor gelmeseydi, bu vakitte namaz kıl­malarını emrederdim.

 

Tekrar: 7239